DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Taşrayı anlamak ve anlatmak için hep aynı formülü uygulamak ne kadar özgün ve yaratıcı? Bu yıl Altın Portakal’da yarışan ve Boğaziçi Film Festivali’nde gösterilen iki film, Kar ve Ayı ile Karanlık Gece üzerinden bu soruya cevap arayalım…”
50 yıllık suskunluğun ardından, şair Türkân İldeniz’in kitapları, üstelik yeni şiirleriyle birlikte, yeniden okurla buluştu. İldeniz’in “konuşmama” kararı nedeniyle, kitapların yayımlanması için iki yıldır çaba sarf eden ve editörlüğünü üstlenen şair Betül Dünder ile bütün bu süreci ve Türkân İldeniz’in şiirini konuştuk.
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Taşrada hissedilen bu uzaklık duygusunu okuyucuya en iyi aktaran Türkçe öykülerden biri, Nezihe Meriç’in kaleme aldığı 'Boşlukta Mavi'dir. Nezihe Meriç “Boşlukta Mavi”de uzakta olmanın yarattığı nostalji duygusunu, taşranın tekdüzeliğinin yol açtığı bir hissiyat olarak ele alır."
“Sait Faik gibi ruh topografyamızı kurmuş ve böylelikle Türkçe edebiyatın hâlâ aşılmamış 50 Kuşağı’nın yolunu ferahlatmış bir isim adına dün verilen armağanın, Ethem Baran gibi taşranın bir zannedilen-coğrafya olduğunu pırıl pırıl ve boncuklu kelimelerle anlatan bir yazarla buluşması, kutlamayı hak ediyor elbette.”
Mahir Ünsal Eriş: Dil iktidardır. Dili de iktidar belirler o yüzden. Kendi dilini kurmak iktidarın dayattığı dilin yanında ya da karşısında durmaya bağlıdır.
Metropollerde yaşadıklarımızdan çok uzakta, taşrada gazetecilik yapan bir kadın olarak maruz kaldığım, tanık olduğum tacizi, eril-cinsiyetçi söylemleri, uygulanan tahakkümü ve özellikle o erkeklerin haberleri nasıl yazdığını konuşmak istiyorum
Murat Yalçın: Pera Mera yazarlığımdaki yeni on yıllık dönemimi gösteriyor. Dil olarak da içerik olarak da daha derinleştirdiğini düşünüyorum
Levent Cantek, Faruk Duman, Öykü Özçinik, Mehmet Said Aydın, Suat Duman ve Kadir Aydemir 80 sonrası doğan yazarların üretimlerini değerlendirdi...
Artık taşra diye bir yer yok veya taşra dediğimizde nereye baktığımız ve neleri gördüğümüz tartışmaları bir yandan sürerken, diğer yandan taşrayı anlatan anlatana. Peki, anlatılan gerçekten taşra mı...
Ethem Baran: Taşra denildiğinde ne kastediliyor, neresi kastediliyor çok tartışıldı, anlaşılan daha da tartışılacak. Edebiyatın tek bir mekânı vardır, o da dil. Ben onun taşrasına düşmekten korkarım
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık